İZMİR DİYET MERKEZİ

Diyet için en doğru merkez hangisidir?

    Beslenme, insanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken bir birey olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan ögeleri vücuduna alıp kullanılabilmesidir. Her insanın sağlıklı ve uzun bir yaşam sürdürebilmesi için yaklaşık 50 kadar besin öğesine ihtiyaç duyar. Kimyasal yapılarına ve vücuttaki etkinliklerine göre besinleri 6 grupta toplayabiliriz. Proteinler , karbonhidratlar, yağlar, vitaminler, mineraller ve su olarak gruplandırırız. Yeterli ve dengeli bir beslenme için her besin grubundan diyetimizde mutlaka bulunmalıdır.

   Kilolarınız hayatınızı olumsuz etkiliyor, bedenen ve ruhen sizi mutsuz ediyorsa bir diyetisyenden profesyonel danışmanlık hizmeti almak yararlı olacaktır. Aksi takdirde sizde pekala evde kendinizce aç kalarak zayıflayabilir veya tek yönlü popüler diyetlerle kilo verebilirdiniz! Ancak sonrasında kardiyak rahatsızlıklar, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozulmalar, kanser gibi pekçok sağlık problemleriyle karşılaşabilirdiniz. Vücudunuzda ciddi su ve kas kaybı olduğundan büyük fedakarlık ve iradeyle verdiğiniz kiloları fazlasıyla geri alabilirdiniz.

   Sağlıklı bir diyet için öncelikle sağlık kontrolünden geçmeli ve gerekli kan tahlilleriniz yaptırmalısınız. Doktorunuz ve diyetisyeniniz tahlillerinizi değerlendirir. Sonuçlar ışığında; hassas cihazlarla yapılan analizden sonra metabolizma hızınızı, yaşınızı, cinsiyetinizi, mevcut kilonuzu, yaşam şeklinizi, fiziksel aktivitenizi, su tüketme alışkanlığınızı, vücudunuzdaki kas-su oranınızı, daha önce diyet yapma öykünüzü dikkate alarak diyetisyeniniz size uygun beslenme planını oluşturur.

  Diyetisyenler beslenme alışkanlıklarınız doğru yönde değiştirmeyi hedefler ve motivasyon sağlar. Kilo değişiminizi takip eder ve bu konudaki iç disiplininizi sağlamaya yardımcı olur. Belirli periyotlarda hastalarla iletişime geçip, zaman zaman tetkikleri yineleyip değerlendirmelerde bulunur. Gerekli durumlarda değişiklik yapar ve adım adım sizi hedefe ulaştırır.

   Diyet için en doğru merkez herşeyden önce sağlığınızı önemseyen ve besin çeşitliliğini sağlayarak ihtiyacınız olan tüm besin öğelerini karşılamayı amaçlayan kuruluşlardır..

   Özel Diet Time Polikliniği’nde de öncelikle hasta memnuniyeti ve sağlığı önemsenerek ücretsiz bir öngörüşme gerçekleştirir. Anamnez alırken hastanın yaşı ,boyu ,kilosu, mesleği, yaşam şekli , beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite düzeyi, mevcut bir hastalığının olup olmaması, kullanılan ilaçlar, daha önceden diyet yapma öyküsünün olup olmaması, su tüketme alışkanlığı gibi çeşitli faktörlere dikkat edilmektedir. Sonrasında belirlenen kan tahlilleri ve yağ-su- kas oranını ölçen hassas cihazlarla yapılan analizden sonra bazal metabolizma hızına, fiziksel aktivitesine uygun bir diyet programı hazırlanır. Hasta haftalık kontrole çağrılarak değerlendirmelerde bulunulur ve belirli bir konuda düzenli periyotlarla sunum yapılarak eğitim verilir. Buradaki temel amaç hastayı yaptığı diyetin içeriği hakkında bilgilendirmek ve öğrendiği bu bilgileri hayatına adapte etmesini sağlamaktır. Temel çalışma prensibimiz kalıcı kilo verilmesini sağlamaktır. Görüşmelerimiz sırasında bireyin motivasyonu sağlanarak, gerekli durumlarda değişiklikler yapılarak sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı kazandırmak hedeflenir.

Daha detaylı bilgi için www.diettime.com.tr adresinini ziyaret edebilirsiniz.

 

 

SORU: Zayıflama diyetlerinin birbirinden farkı nedir?

    Kişinin yaşı, boyu, fiziksel aktivitesi, beslenme düzeni ve alışkanlıkları, mesleği, yaşam şekli, sağlık durumu, kullandığı ilaçları farklı olduğundan her bireyin diyet planı da birbirinden farklıdır. Tıpkı parmak izi gibi tamamen kişiye özeldir.

    Zayıflama diyetleri yeterli besin çeşitliliğini sağlayamıyorsa kalıcı bir sonuç vermesi beklenemez. Aynı diyet listesinin herkesin bedeninde aynı göstermesi de elbette beklenemez.

   Kişiye özel olarak planlanmayan beslenme programları, kısa sürede hızlı ağırlık kaybını sağlayan şok enerjili diyetler, tek tip besine dayalı diyetler, karbonhidrat ve proteinlerini ayırma diyetleri, akupunktur ile birlikte yapılan açlık diyetleri, diüretik etki yapan ilaçlar, otlar, çaylar ve saunalar ile zayıflattığı öne sürülen ve pek çok yan etkileri olan, hekim tarafından alınması onaylanmamış ilaçlar bireylerin sağlığını riske sokmaktadır.

    Tek başına düşük enerjili diyet uygulanması durumunda, ilk 6 ayda % 5’lik ağırlık kaybı oluşurken; diyet tedavisine ek olarak uygulanan davranış değişikliği tedavisi ve fiziksel aktivite (kombine tedavi) ile bu oran % 10’lara ulaşabilir. Bu amaçla; sağlıklı ağırlık kaybı ve kaybedilen ağırlığın uzun süre korunumu için üçlü kombine (diyet+egzersiz+davranış değişikliği) tedavi programının uygulanması daha başarılı sonuçlar vermektedir.

SORU: Ara öğün yapmak neden önemlidir?

  Öğünlerden sonraki 2-2.5 saatlik zaman diliminde sindirim işlemi tamamlandığı için kan şekeri düşmeye başlar. Ara öğün yapılmadığı takdirde kan şekerinin düşmüş olmasından kaynaklı açlık krizleri yaşanır Bir sonraki öğüne hem daha aç hemde daha kontrolsüz başlanır. Porsiyon ve hız kontrolü sağlanamadığı için olması gerekenden fazla kalori alınır ve insülin dengesi sağlanamaz. İnsülinin normalin üzerinde artışı da vücutta yağ oranının artmasına neden olur. Öğün atlamanız bu nedenle kilo almanıza neden olur.

  Ara öğünleri yapmak insülin seviyelerini ve kan şekerini dengelediğinden kilo vermek daha kolay hale gelir. Düzenli beslenme alışkanlığı kazanmış bireyin aynı zamanda bazal metabolizma hızı da artar. Bununla birlikte kilo kaybı da hızlanır.

   Ara öğünlerde besin tercihimiz posa içeriği yüksek besinler olmalıdır. Posa içeriği yüksek besinler hem tokluk hissini arttırır hem de kan şekerini dengelemeye yardımcıdır. Ara öğünlerde tek başına şekerli besin tüketmek tercih edilmez. Çünkü bunlar kan şekerini hızlı yükseltir ve hızlı bir şekilde düşürür. Bir sonraki öğüne daha aç hissederek başlarız. Bu da diyete uyumumuzu zorlaştırır. Bu nedenle özel toplantıya, davete katlamadan önce yapılacak bir ara öğün otokontrolünüzün daha iyi olmasını sağlar. Gün içinde kan şekerimiz normal seyrettiği için konsantrasyonumuz ve iş verimimiz de artar.